Emekçi kadınlar, küresel sosyalizm için teşkilatlanalım!

      Emekçi kadınlar, küresel sosyalizm için teşkilatlanalım! için yorumlar kapalı
Tüm ülkelerde emekçi kadınların hayatı henüz bitmemiş olan COVID salgını ve küresel kapitalist ekonomik kriz sebebiyle kötüleşmiştir. İşsizlik, güvencesizlik, enflasyona dayalı satın alma gücü kaybı, insanca konutlara erişimin zorluğu ve kamu hizmetlerinin bozulması tüm işçi sınıfını etkileyen unsurlardır. Fakat zaten daha güvencesiz olan ve maaşları daha düşük olan kadın emekçileri daha da çok etkilemektedir.

Buna ilaveten, kadınlar tüm dinlerin ruhban sınıfı tarafından desteklenen ataerkil sisteme özel sosyal baskının etkilerine maruz kalmaya devam etmektedirler. Bir çok bölgede erkeklere nazaran hukuk önünde eşitsizlik, kadın sünneti, kürtajla doğum kontrolünün yasaklanması hâlâ bir hakikattir. Her yerde, erkek şovenizmi kadınlara ilave ev işleriyle çocukların, hastaların ve yardıma bağımlı insanların bakımını dayatmaktadır. Kadınlar, göçlerle iç savaşların (Burma, Yemen, Suriye…) ve işgallerin (Yemen, Ukrayna…) cinsel mağdurlardır. Kendilerini “sosyal olarak ilerlemiş” olarak gören ülkelerde bile tacizlerle kadın cinayetleri mevcuttur.

Bazı ülkelerde (ki buna Amerika Birleşik Devletleri dahildir), beynelmilel ölçekte en fazla parayı verenler için çocuk dünyaya getiren fakir kadın “çiftliklerini” yöneten şirketler bulunmaktadır. Fuhuş ve zoraki çalıştırma amaçlı insan kaçakçılığı şebekelerinin önde gelen mağdurları kadınlar ve kızlardır (BM’nin 2020 küresel insan kaçakçılığı hakkında raporuna göre bilinen toplamın %65’i). İnsanlar ve bilhassa kadınlar da dahil olmak üzere her şeyin emtialaşmasında kapitalist dehşet sınır tanımamaktadır.

Maçoluk, sermayenin baskın olduğu toplum için iyi bir çıkar yoludur: işçi sınıfını böler, maaşları düşürür, kişisel öfkeyi sömürenlerin iktidarı yerine zayıf bir günah keçisine yöneltir. Tüm dinler bunu, kadınları hem patronlara hem de erkeklere çifte boyun eğmeye eğiterek haklı çıkarmaktadır.

Bu sebepten dolayı bir asırdan fazla bir süredir elde edilen gelişmeler ne gökten zembille inmiş, ne de yönetenlerin cömertliğinden gelmiştir. Bunlar, bilinçli ve teşkilatlı proletaryanın sınıf mücadelesiyle birleşik mühim mücadelelerin neticesidir. Paris Komünü (1871) ile Rus ihtilali (1917), emekçi kadınları kendi özgürleşmelerinin tarihi öznesi hâline getirmiş ve birçok ülkede mücadelelerle beraber büyük kazanımların önünü açmıştır: hukuki eşitlik, siyasi haklar, evlilik dışı ilişkilerin tanınması, evlilik içi ve dışı doğan çocukların eşitliği, kürtaj hakkı, çocuk kreşleri ve koruması.

Hakikaten de kürtajı ilk yasallaştıran ve kamu sağlığı hizmetlerine devreden ülke 1917 senesinde ihtilalci Rusya olmuştur, İspanya, Arjantin veya Kolombiya’da aynı seviyeye ulaşmak son senelerde devasa seferberliklere ihtiyaç duymuştur. Ve yasal olduğu her ülkede, kürtajla birçok diğer sosyal kazanım daimi bir şekilde en gerici burjuva kuvvetler tarafından sorgulanmaktadır (Amerika Birleşik Devletleri, Polonya…). Kadınların hayat şartları Afganistan kentlerinde oldukça bozulmuştur.

Ancak günümüzün burjuva ve küçük burjuva feminizmi, bir asır öncesinde olduğu gibi sınıfları reddetmekte ve tüm kadınların “birliği” çağrısı yapmaktadır. Bu da onun kapitalist sömürü ile rahatça kendine yer bulabilmesini ve olası reformların sınıflar arası kuvvet dengesindeki değişimle tehlikeye atılamayacak olması hayaline bağlanmasını sağlamaktadır.

Eleanor Marks, Klara Zetkin, Aleksandra Kolontay, Rosa Lüksemburg, İnessa Armand ve daha birçok ihtilalci ile şunu açıkça ortaya koyuyoruz:

Feministler ne istemektedir? Kocalarının, babalarının ve erkek kardeşlerinin sahip oldukları avantajların, kuvvetin ve hakların aynısını istemektedirler. Emekçi kadınlar ne istemektedir? Doğumdan veya zenginlikten kaynaklanan tüm imtiyazların ortadan kaldırılmasını. Kadın emekçi için “sahibin” kim olduğu, erkek veya kadın olması mühim değildir. Sınıfının tümüyle, emekçi kadın konumunu hafifletebilir. (Aleksandra Kolontay, “Kadın günü”, Pravda, 17 şubat 1913)
Kadınlara yapılan baskıyı daimi olarak durdurmak, sermayeye karşı sınıf mücadelesi, ekonomik temelleri imalat araçlarının özel mülkiyeti ve bir sınıfın başka bir sınıf tarafından sömürülmesi olmayan bir toplum için mücadele etmeyi gerektirir. Bunun için kadın emekçiler teşkilatlanmalı, ihtilali yönetecek ve doğum ile zenginlikten gelen tüm imtiyazları gömecek olan işçi partisinin inşasına iştirak etmelidirler.

Tüm ülkelerde kadınların hukuk önünde tam eşitliği sağlansın

İş süresi herkes arasında işsizlik sonra erene dek mesai süresi maaş düşüşü olmaksızın azaltılarak bölünsün. Güvencesiz işlere son. Erkekler ve kadınlar arasında tam maaş eşitliği sağlansın.

Enflasyon sebebiyle kaybedilen satın salma kuvvetinin otomatik olarak geri kazanılması sağlansın. Tüm emekçilere insanca yaşamayı sağlayacak maaş, sosyal yardım ve emekli maaşı verilsin.

Her iki cinsiyetten emekçiler için ev-iş ulaşımını, çocukların bakımını ve hastalarla yardıma bağımlı kişilerin bakımını sağlayacak kafi miktarda, bedava ve kaliteli kamu hizmetleri sağlansın.

Tüm emekçiler için insanca yaşanacak konut sağlansın.

Okullarda tüm din unsurları derhal kaldırılsın. Tek, laik, bedava, karma kamu eğitim sistemi sağlansın. Sevgi ve yönelimi ne olursa olsun kendi ve diğer kişilerin cinsel hürriyetine dayalı bilimsel cinsellik eğitimi verilsin.

Dinlerin doğrudan veya dolaylı her türlü finansmanı ortadan kaldırılsın.

Tüm cinsel sakatlamalar yasaklansın. Kamu sağlık sistemi tarafından üstlenilen hür ve bedava doğum kontrolü ve kürtaj hizmetleri sağlansın. Evrensel, bedava ve laik sağlık sistemi kurulsun. Kadınlara özel hastalıklar dikkate alınsın ve bunlar için uygun tedaviler sağlansın. Periyodik korumalar bedava olsun.

Pezevenklik yasaklansın ve cezalandırılsın. Başkası için hamile kalmak yasaklansın.

Kadın olsun, erkek olsun, emekçiler, mülteciler, tahsiline devam eden gençler için emniyetli bir şekilde ve özgürce hudutlardan geçme hürriyeti tanınsın.

Cinsiyetçi adalet sistemine ve her türlü medyada linç edilmelere son. Tüm gerici hakimler tasfiye edilsin. Emekçi şûraları tarafından hakimlerin seçileceği ve görevden alınabileceği hakikaten demokratik ve cinsiyetçi olmayan bir adalet sistemi kurulsun. Kadınların cinsiyetçi şiddete karşı öz müdafaası sağlansın.

Kadın ve erkek emekçilerin sınıfsız, sömürüsüz, baskısız bir topluma doğru hükumeti kurulsun. Beynelmilel sosyalizm.

8 mart 2022

Sürekli Devrim Kolektifi (Avusturya, Fransa, İspanya, Türkiye)